altınoluk etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
altınoluk etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

29 Ekim 2018 Pazartesi

Kaz Dağları'nın eteğinde bir şehir Altınoluk


Altınoluk, atmosferiyle Türkiye'nin en bol oksijen içeren şehirlerinden biri. Kaz Dağları’nın eteğine, Marmara Denizi kıyısına kurulu yemyeşil bir şehir. Daha önce hakkında çokça fotoğraf görmüş olsanız da insanın gözleriyle görmesi başka ve mutlaka listeye eklenmesi gereken bir bölge olarak düşünüyorum. Özellikle deniz tutkunları için Mavi Bayrak almış sahili ile insanı mest ediyor. Altınoluk, Balıkesir'in Edremit ilçesine bağlı bir mahallesi olarak kayıtlarda bulunsa da mahalleden çok daha fazlası olduğunu gördüğünüzde anlayacaksınız. Nüfusu yaklaşık 14.000 dolaylarında olmasına rağmen, yazın bu rakamın kat kat üzerinde olduğu oldukça açık. Benim için Altınoluk'un merkezi bir yana asıl güzelliklerinin çevresinde bulunan doğanın verdiği atmosfer ve köylerinde olduğunu düşünüyorum. Çanakkale yolu üzerinde bulunan birbirinden farklı köylerin herbirini ziyaret etmek zaman alsa da burada uzun zaman geçirmek isteyenler için özellikle de doğa tutkunları için bulunmaz bir fırsat. Altınoluk'un Akçay, Güre, Küçükkuyu, Edremit'e olan yakınlığı sayesinde güzel bir rota belirleyerek buralara günlük turlar yapma imkanı bulabilirsiniz. Bu bölgelerin biraz daha uzağına gitmekten çekinmezseniz Ayvalık ve yanında bulunan Cunda Adası, Sarımsaklı gibi bölgeleri ziyaret ederek tatilinize renk katabilirsiniz. Pasaportu olan ve tekneleri sevenler içinse Midilli adası alternatifleriniz içinde yer alabilir.

Altınoluk Gezilecek Yerler

1) Şahindere kanyonu

Altınoluk'un doğal güzellikleri çokça barındırdığından bahsetmiştim. Bunların içinde en güzellerinden birisi şüphesiz ki Şahindere kanyonu. İnsanların genellikle piknik yapmak için gittikleri yada buz gibi akan suyun içinde kayaların ve taşların üzerinden tırmanarak ulaştıkları şelalenin altındaki gölde yüzerek günlerini geçirdikleri bir kanyon. Milli park sınırı içerisinde bulunan bu kanyon ayrıca müthiş bir doğa harikası ve bol oksijen kaynağı. Buraya gitmek isteyenler için araba yolunun toprak ve dar olduğunu belirtmekte fayda var. Ancak öyle düşünüldüğü gibi tehlikeli bir yol değil sadece arada trafik kargaşası yaşanabiliyor. Giriş ise ücretli her sene değişen fiyatta bu seneki park ücreti 5 TL idi. İlk girdiğinizde insanların mangalların etrafında toplandığını ve bu berrak suyu nasıl kirlettiklerini göreceksiniz (siz bunu yapmayın). Bunun yerine sade bir piknik sonrası çöplerinizi de toplayarak günün tadını çıkarabilirsiniz. Doğa severlerin keyfini kaçıran bu duruma rağmen su hala temizliğini bir şekilde doğanın da yardımıyla korumayı başarmış. Daha sonra küçük bir toprak yokuştan aşağıya inerek suyun içinde yürümeye başlayabilirsiniz. Akıntının tersine doğru yüründüğü için kayma ve düşme ihtimaline karşın çok önemli eşyalarınızı arabada bırakmanızı yada hiç getirmemenizi tavsiye ederim. Bu arada su ve doğa demişken arılardan bahsetmeden olmaz oldukça fazlalar ancak çok zarar verdiklerini de görmedim :). Suyun soğuk olduğunu düşünürsek bazen ayaklarınızı uyuşturabilir ancak yine de orada yürümenin keyfi bambaşka. Kayalardan tırmanırken de yosun tutmuş kısımlara ve görmediğiniz yerlere basmamanızı tavisye ederim ayağı sıkışanları veya kayanları çok gördüm. Yürüyerek ulaştığınız sonda küçük bir şelale ve küçük bir göl ile karşılaşacaksınız. Ziyaretçilerin genelde tırmanarak göle atladığı veya gölün o soğuk suyunda yüzerek keyif aldıklarını göreceksiniz. Burada bir gün geçirmek mümkün.

2) Yeşilyurt Köyü


Yeşilyurt Köyü benim Altınoluk'un çevresinde gezerken en huzur ve keyif aldığım yerlerden bir tanesi. Buraya Altınoluk'tan Çanakkale yoluna doğru seyahat ederken ulaşabileceğiniz yarı sosyetik bir köy. Girişinden köy meydanına doğru arabayla yokuş çıkmanız gerekse de bu o kadar uzun bir yolculuk olmadığı için gözünüzü korkutmanıza gerek yok. İlk girişte sizi Köy kahvesi ve hemen karşısında bulunan Çakır Kahvaltı Evi karşılıyor. Her ikisinde de oturarak gözleme ile birlikte çayınızı yudumlayarak manzaranın tadını çıkarabilirsiniz. Erkenden gelenler için de oldukça zengin içeriği ile kahvaltının tadını çıkarmak mümkün. Burada dinlendikten sonra küçük ama bir o kadar da etkileyici köyde tura başlayabilirsiniz. Öncelikle meydanda bulunan Yeşilyurt camii eski mimarisi ile dikkat çekmekte ve gidenlerin mutlaka bu camiiyi ziyaret etmeden geri dönmemelerini önermekteyim. Meydanda bulunan zeytin, sabun, baharatlar ve sayısız ürünlerden alarak köyün yerel tadlarına ve ürünlerine sahip olabilirsiniz. Ben özellikle kaparisi bol bulunan bu köyden kapari almanızı tavsiye ederim. Daha sonra yukarı doğru çıkan bayırdan yürüyüşe başlayabilirsiniz. Burada özellikle yeni tadlara merakı olanlar için lavantalı dondurma gününüzü tadlandırabilir diye düşünüyorum. Özellikle bayırı çıkarken sol tarafta kalan küçük sokaklara girerek bu köyü keşfetmenizi öneririm. Lavanta dolu bu köyde sokaklarda lavanta kokuları ve duvarlarda bulunan kaparilerle köyü turlayabilirsiniz. Yukarı doğru çıktığınızda bir süre sonra oksijen çarpılmasına uğrayabileceğinizi işaret eden uyarı mesajını görebilirsiniz. Yine de yukarı çıkıp köyün tepesinden manzarayı seyretmenizi tavsiye ederim. Köyde ayrıca bir de müze var. Eski koleksiyonları sevenler için saatler, biblolar, kamera vb. eşyalar bulunmakta ve kişi başı giriş ücreti 5 TL dir. Sokaklarında gezerken yorulacağınız eski arnavut kaldırımlı bu köyde müze sizin için bir soluklanma yeri olabilir. Gün batımını sevenler içinde ayrıca köy meydanına geri döndüğünüzde gün batımını yine köy kahvesinde bir kahveyle karşılayabilirsiniz.


3) Altınoluk Çarşı

Tabiki çevreden söz etmişken Altınoluk'un meşhur çarşısından da bahsetmeden olmaz. Çevredeki şehirlere göre daha hareketli ve daha canlı bir çarşısı olan Altınoluk, genç-yaşlı, kadın-erkek her kesime hitap edebilecek yerleri ile güzel bir akşam geçirmenizi sağlayacaktır. Gençler için Nere?, Orsa gibi cafe-bar ve özellikle yeniden yapılandırılmış uzun sahili ile birçok çay bahçesi ve kafeleri ile eğlenceli bir akşam sizi bekliyor olacaktır. Burada özellikle tavsiye edilecek bir kafe yada bar bulmak çok zor çünkü yanyana dizilmiş birden fazla mekan ile tadınıza uygun olanı seçebilirsiniz.

İçerisinde zaman zaman partilerin düzenlendiği ve canlı müzik yer alan Elysium gençler arasında oldukça ünlü olan biryer olarak göze çarpıyor. Ayrıca Türkü-bar sevenler için de Nisan Türkü evi iyi bir alternatif olacaktır. Altınoluk çarşının girişinde yer alan Göbel kokoreç ise bu tadı sevenler için vazgeçilmez bir durak ve mutlaka denenmeli. Çarşının sıcak bir atmosferi olduğunu söyleyebilirim ancak Temmuz ve Ağustos aylarında bunaltıcı bir kalabalıkla karşılaşabilirsiniz. Çarşının ana sokağı kıyafet satan dükkanlar, salı pazarı tadındaki incik-boncuk dükkanları, telefon kapları ve hediyelik eşya satan dükkanlar ile dolu. Ayrıca burada Waffle sevenler için Waffle Memet ve Nuribaba Waffle en iyi alternatifler arasında. Çarşının ana sokağından meydana gelindiğinde ise sizi dondurmacılar ve çay bahçeleri karşılayacak. Postanenin karşısında ise damağınıza uygun lokantalar bulabilirsiniz. Meydanda bazen sokak konserleri düzenlenebiliyor yada küçük standlar açılabiliyor. Meydana kadar gelmişken Vardar dondurmalarından yemeden olmaz. Benim tattığım ve çok severek yediğim ender dondurmaları yapan Vardar'ın hemen karşısında Roma dondurmacısı da onun kadar lezzetli dondurmaları ile meşhur. Akşam yemeğini burada yemek isteyenler için ise Altınoluk Su Ürünleri Kooperatifi'nde özellikle üst katında eşsiz bir manzara eşliğinde taze balıklarınızı yiyebilirsiniz. Eğer balığınızı yediyseniz dönüşte çay bahçelerine uğrayabilir ve yemek sonrası kahve yada çayınızın keyfini çıkarabilirsiniz. Gündüz ise alternatif çok, Altınoluk'un senelerdir meşhur yanyana dizilmiş Arkadaş kafe, Melisa beach club, Şato beach club, Kristal kafe şezlong kiralamak ayrıca sahilde vakit geçirirken yemek ve içmek isteyenler için durak noktası. Buralardan bahsetmek gerekirse Arkadaş kafe genellikle orta yaş kesime hitap ederken, Şato beach club geliri biraz daha yüksek insanların uğradığı bir durak. Girdiğiniz denizin aynı olduğunu ve hepsinin yanyana olduğunu düşünürsek tercihi sizin değerli görüşlerinize bırakıyorum. Bu kafelerin hemen yanında kumun üzerindeki voleybol filesi etrafında toplanan voleybolculara katılabilir ve sahili daha eğlenceli hale getirebilirsiniz. Kafelerde oturmayı sevmeyen, şezlongu tercih etmeyen ziyaretçiler için uzunluğunu bilmediğim yürürken yorulabileceğiniz uzunlukta sahili bulunmakta. Burada şemsiyenizi koltuğunuzu kendiniz getirebilir, termosunuza çayınızı koyabilir ve gün boyu oturabilirsiniz. Senelerdir kumsalda gezen ''yanıyor amca'' dan simit ve poğaça gibi ürünler alabilir yada mısırcılardan mısır alarak sahilde keyfinize bakabilirsiniz (ancak lütfen çöplerinizi toplamayı ihmal etmeyin). Sahilin bir bölümünde can-kurataran da bulunmaktadır, korkusu olanlar için.


4) Altınoluk Köyü

Altınoluk Köyü, meşhur karadut suyu ve koruk suyu ile kahvaltınızı yapabileceğiniz veya öğlen soluk alabileceğiniz bir yer. Altınoluk merkezden köye doğru giden dolmuşları kullanabilir veya özel aracınız ile köye doğru çıkabilirsiniz. Çıkarken solda Antandros Anfityatrosunu göreceksiniz. Burada yazın konserler, söyleşiler ve çeşitli etkinlikler düzenlenmekte. Yazın oldukça kalabalık olan bu köyün en belirgin özelliği eşsiz manzarası ile köy konağı. Köyün meydanında bulunan çah bahçelerinde gözleme, kapaktan kesme gibi lezzetleri tadabilirsiniz. Ancak karadut suyu ve koruk suyunun tadına bakmadan buradan dönmemenizi tavsiye ederim çünkü %100 doğal parçacıkları ile içiyorsunuz. Köyde karnınızı doyurduktan sonra Abdullah Efendi Konağı'nı ziyaret edebilirsiniz. Bu konağın içerisinde sergiler ve etnografik eserler bulunmaktadır. 


5) Antandros Antik Kenti

Kazı alanlarını sevenler, bulunduğu yerin tarihi hakkında bilgi almak isteyenler için Altınoluk'un girişinde bulunan Antandros Antik Kenti ziyaretçilerini bekliyor olacaktır. Bir zamanlar benim kazı alanlarında gönüllü olarak çalıştığım bu antik kent her ne kadar çok büyük olmasa dahi içerisindeki çinileri ile kısa bir ziyareti hakediyor diye düşünüyorum. Ayrıca Altınoluk köyünde bulunan kazı merkezinde bu alanda ilgisi olanlar için küçük bir ziyaret yapılabilir. Ege Üniversitesi bünyesinde kazılarını sürdüren bu antik kenti ziyarete gittiğinizde güleryüzlü çalışanlar sizi karşılayacaktır.

6) Zeus Altarı

Adatepe Köyü’nün denize manzaralı bölümünde bulunan Zeus Altarı köyü ziyaret etmek isteyenler için en büyük nedenlerden bir tanesi. Eski Yunanlar (Grekler) savaşlarda galip gelebilmek, hastalıktan kurtulmak, ürün bereketini arttırabilmek, gelebilecek felaketlerden korunmak gibi sebeplerle tanrılara kurban veriyorlardı. Mitolojiye göre Zeus’un ayak izi olduğu düşünülen izlere rastlamak mümkün. Taş duvarlarla örülü bir odanın içerisinde su sarnıcını görebilirsiniz ancak sarnıcın içine doğru inen merdivenler yıkık durumda. Sarnıcın üzerinde bulunan açıklık ise Grekler zamanında adak törenlerinde kanın akıtıldığı yer olarak tahmin ediliyor. Ayrıca Zeus Altarı'nın hemen yanında Erdem Dede Yatırı da bulunmakta. Bu yatırın Çanakkale Savaşı'na katılan Erdem Dede'ye ait olduğu düşünülmektedir ve ziyaretçilerin uğrak yeri haline gelmiştir. Zeus Altarı'nın en büyük özelliği ise o tepeden izleyebileceğiniz muhteşem manzarası. Midilli Adası'nı da gözlemleyebileceğiniz bu noktada ayrıca mitolojide Zeus'un Truva Savaşı'nı buradan izlediği geçmektedir.