Merhaba
sevgili okurlar,
Size 5 ayımı geçirdiğim ve neredeyse girmedik
sokağını bırakmadığım Budapeşte hakkında gezilmesi, görülmesi, yapılması
gerekenleri anlatmaya çalışacağım. Öncelikle belirtmek isterim ki gezmeye ve
görmeye gerçekten meraklıysanız, görüp geçmek yerine incelemeyi seviyorsanız
Budapeşte'nin ara sokaklarına girmeden o şehirden ayrılmayın. Eğer meşhur
yerlerini görsem yeterli zamanım da yok diyorsanız, hop-on hop-off otobüsler
var bunları kullanabilirsiniz. 3 farklı renkte olan bu otobüslerin her biri
ayrı bölgeleri ziyaret ediyor, size Türkçe dil desteği bulunan kulaklıklarda
sunuyor. Tabi bunların hepsi ücretli ancak ücretler mevsimlik olarak değişiyor
kontrol etmenizi öneririm. Eğer maceracı iseniz ve yürüyerek yada en azından
toplu taşımaları kullanarak gezeceğim diyenlerdenseniz aşağıda bunları tek tek
yazacağım. Yemek kültürü olarak Gulaş'ın çok popüler olduğu
Macaristan'da bir diğer favori yemek ise kaz. Her restoranda bulabileceğiniz kaz
eti oldukça lezzetli ve yemenizi tavsiye ederim. Fiyatlar hakkında bilgi
verirken, sizin gideceğiniz zamanda fiyatların değişebileceğini unutmayın
:)
1)
Kahramanlar Meydanı
Öncelikle ulaşımdan bahsetmem gerekirse buraya M1
metro güzargahı ile gelebilirsiniz. Bu metro 1896 yılında yapılmış ve o
günkü atmosferini korumuş. Avrupa'da gördüğüm en ilgi çekici metro hattıydı.
Burada Hösök Tere durağında indiğinizde meydan direk olarak karşınıza
çıkacaktır. Bizim Türk Konsolosluğu'muz da bu metro
durağına çok yakın. Adından da anlaşılacağı gibi burası heykeller ile
dolu bir meydan. Macaristan'ın tarihini konu alan ve diğer ülkelerle
etkileşimlerini göreceğiniz bu meydan turistlerin mutlak uğrak noktası. İlk
bakışta uzun bir sütun ve sütunun tepesinde baş melek Gabriel'in
heykelini göreceksiniz. Bu sütunun adı Millennium sütunu olarak geçmektedir ve
1894 yılında dizayn edilmiştir. Burada asıl önemli olan ve bizi de yakından
ilgilendiren Hun İmparatoru Attila'nın heykelinin hemen sütunun altında
bulunması. Bu sütunun çevresinde ise Macaristan tarihinin önemli
liderlerinin heykellerinin bulunduğu bölümü göreceksiniz. Burada her liderin
altında o dönemle ilgili yazılar bulunmaktadır. Kahramanlar meydanın her
iki yanı da müzelerle çevrilmişken meydanın arkasında termal havuzun ve Vajdahunyad
Kalesi'nin bulunduğu yeşillik alan göze çarpmaktadır. Kunsthalle
yani sanat müzenin içerisinde çok ilgi çekici bir parçanın bulunmadığını
düşünüyorum yine de ilgisi olanlar uğrayabilir, fiyatı 400 HUF. Diğer yandaki
müze ise şu anda kapalı ve uzun süre kapalı olacak gibi, bakım onarım
çalışmaları sürüyor. Ancak her iki binada en azından dışarıdan görkemli
duruyor.
2)
Vajdahunyad Kalesi
Kahramanlar meydanı ile aynı gün içerisinde ziyaret
edebileceğiniz bu kalenin içerisinde aynı zamanda ilgili olanlar için Ziraat
müzesi bulunuyor. Bu müzenin içerisinde Macaristan tarihinde yer edinmiş
hayvanlar, bitkiler, tarımda kullanılan aletler bulunmaktadır. Ayrıca bir Hun
çadırı ve küçük bir sergi alanı da olsa Hun izleri taşıyan eşyaları da
görmek mümkün. Müzenin fiyatı yetişkinler için 1100 HUF ve öğrenciler için 550
HUF. Benim Budapeşte'de en çok ilgimi çeken yerlerin başında gelen bu kale
tam anlamıyla Orta Çağ'ın izlerini taşıyor. Giriş kapısındaki motifler, Jaki
Şapel'i mutlaka görünmesi gereken yerler. Bu bölgedeki her bir heykeli
incelemeden geçmeyin çünkü detaylı baktığınızda çok ilgi çekici heykel ve
motifler göreceksiniz. Eğer isterseniz bu kaledeki kulelere çıkabilir ve
içerisini görebilirsiniz. Kulelere giriş 700 HUF. İsterseniz toplu bilet
alabilir hem müze hemde kulelere giriş yapabilirsiniz bunun fiyatı ise 1700 HUF
ve öğrenciler için 1100 HUF. Eğer şanslıysanız kale kapısından müzelere kadar
uzanan pazarlar kuruluyor. Burada yerel tadları tadabilirsiniz. Kalenin
bulunduğu Városliget parkında Budapeşte'nin en ünlü termal hamamlarından
Széchenyi termal hamamı bulunmakta, ilgilenenler için içerisinin çok güzel
ve geniş olduğu duyumunu aldım.
3) Buda
Kalesi
Budapeşte'nin Buda kısmında yer alan ve tur
şirketlerinin genellikle ilk durağı olan Budapeşte'nin görülmeden geçilmeyeceği
meşhur kalesi. Buraya giderken bilmeniz gereken en önemli durum Buda Kalesi'nin
Balıkçı tepesi ile bağlantılı halde bulunması ve bir bütün günün burada
kesinlikle rahatça harcanabileceği. Ulaşım ise oldukça kolay Deak Ferenc
metrosuna yakında bulunan duraktan 16 ve 105 numaralı otobüslerle Clark
Ádám tér durağında indikten sonra kale solunuzda belirecektir. Burada kaleye
çıkmak için bacağında veya ayaklarında sorunu olanlar fünikülerle yukarı
çıkabilirler. Fiyat ise kişi başı ise yaklaşık 5 euroya denk geliyor. Kaleye
çıktıktan sonra en görülmesi gereken yerleri avlusu, ve surlarından bütün
Budapeşte'yi görebileceğiniz eşsiz manzarası. Ayrıca hemen surlarının dibinde
çok güzel bir bahçesi bulunmakta, özellikle yaz veya bahar aylarında gidenler
için yemyeşil güzel bir bahçe. Burada kısa bir not düşmeden edemeyeceğim,
kalenin Déli Rondella kısmına bakan caddenin adı Kemal Atatürk
caddesi :). Kalenin tarihini öğrenmek ve biraz tarihi kalıntılara
tanık olmak isterseniz kalenin müzesi bulunmakta ve ücreti 1500
HUF, öğrenci ise 750 HUF gibi uygun bir fiyatta. Paleolitik dönemden yeni Macar
tarihine kadar çok sayıda eşya ve sergi bulunmakta, bu yüzden Macar'lar ile
Türk'lerin tarihte kesiştiği dönemi de görebilirsiniz.
4)
Balıkçı Tabyası (Tepesi)
Buda Kalesi'nden buraya geçmemin nedeni iki yerinde
birbirleri ile bağlantılı olmaları. Balıkçı Tabyası veya Tepesi Budapeşte'de
surların üzerinde manzaranın tadını çıkarabileceğiniz sevimli bir yer. Ancak
Budapeşte'de o kadar çok manzara seyredebileceğiniz yer var ki bir süre sonra
artık yine mi manzara demeye başlıyorsunuz. Yine de mutlaka gidin ve görün
çünkü her bölgenin ayrı havası var. Benim en ilgimi çeken kısmı ise Matthias
Kilisesi oldu. Dışarıdan ayrı güzel duran kilisenin içi gerçekten
büyüleyici, mutlaka görmenizi tavsiye ederim. Renkli döşemeleri ve ilginç
detayları bulabileceğiniz bir kilise. Fiyatı yaklaşık 3 euro. Ulaşım
ise kale ile aynı hatta daha kolay,16 numaralı otobüs buraya kadar geliyor ve
hemen Matthias Kilisesi'nin önünde indiriyor. Tepede ayrıca manzara
eşliğinde yemek yiyebileceğiniz restoranlar bulunuyor, fiyat olarak çokta
yüksek olmayan bu yerlerde yemek isterseniz önceden rezervasyon yaptırmanızı
tavsiye ederim :)
5) Aziz
Stefan Bazilikası
Peşte tarafında yer alan Aziz Stefan Bazilikası (Szent
István Bazilika) dünyada en çok fotoğraflanan 10 yapıttan biri olma
özelliğinde. Girişte her ne kadar sizin zorla para vermenizi bekleyen bir adam
bulunsa da aslında ücretsiz olan bu binaya o bakışlar içinde para
vermeden girebilirsiniz. İçeride Budapeşte'nin dini tarihine tanıklık
olacaksınız. Kutsal kral Stefan adına inşa edilen bazilikada kendisi aynı
zamanda mimarlığını da yapmış bulunmaktadır. Ulaşım ise oldukça basit,
merkezi bir konumda bulunan bazilikaya yürümek istemeyenler için M1 metrosu(tarihi
bir metro) Bajcsy-Zsilinszky durağı bazilikanın hemen arka
sokağında bulunuyor. Burada en önemli özelliklerden biri de kuleye çıkış
ve şehir manzarası. Diğer manzaralı bölümlerden daha farklı bir manzarası
bulunan bu kuleye yağmurlu ve rüzgarlı bir günde gitmemenizi tavsiye ederim,
kendinizi bile kontrol etmekte zorlanabilirsiniz.
6) Özgürlük meydanı
Aziz Stefan Bazilikası'ndan sağa dönüp Hercegprímás
caddesinden ilerlediğinizde ulaşabileceğiniz Özgürlük meydanına gelmeden önce, Macaristan
Ulusal Bankası'nı (Nemzeti Bank) göreceksiniz. Duvarlarında sanat eseri
gibi çizimler bulunan bu bankaya da bir göz atmanızı öneririm. Özgürlük
meydanında 2. Dünya Savaşı'ndan kalma mektuplar, eşyalar vb. ürünlerden
kurulmuş açık hava sergisi bulunuyor. Belirli zamanlarda etkinliklerin
düzenlendiği bu alanda en dikkat çeken ise özgürlük anıtı. İhtişamlı bir
yapıt olmamasına rağmen her turistik gezide mutlaka görülmesi gerekenler
listesinde bulunan bu yapıta göz attıktan sonra Budapeşte'nin belki de en
görkemli yapıtı olan Parlamento Binası'na yürüyerek geçebilirsiniz. Bu
arada tuvalet ihtiyacınız varsa, parkın ortasında bulunan kafe
benzeri kulübenin alt katında paralı tuvalet bulunmakta.
7) Parlemento Binası (Palace of Parliament)
Avrupa'daki en büyük 3. Parlemento Binası konumunda
bulunan bu yapıt Budapeşte'de en görülmesi gereken bina. Uzunluğu tam 268
metre olan Parlamento Binası'na giriş ücretleri oldukça pahalı (4000
HUF) ve önceden rezervasyon yapmadan giriş şansınız yok. Eğer zamanınız ve
paranız varsa girmenizi tavsiye ederim oldukça renkli ve görkemli bir bina. Turlar
eşliğinde gezdiğiniz bu binanın içinde Türkçe dilinde turlar bulunmasa da
İngilizce veya hakim olduğunuz İspanyolca, Almanca gibi başka
dilleri seçebilirsiniz. Macarların Hıristiyanlığı kabulü ile 1000 yılında
papa tarafından gönderilen Kutsal Haç da bu binada bulunuyor. Dışardan ise hem
gece hemde gündüz görülmesi gereken binanın üzerinde detaylı bakıldığında çok
sayıda sanat eseri görebilirsiniz. Ulaşım ise, yürümek istemeyenler
için 2 numaralı tramvay ile mümkün.M2 (kırmızı) metro hattını kullanıp,
Kossuth Lajos tér istasyonunda inebilirsiniz ancak dikkat etmeniz gereken husus
metrolar sürekli çalışma halinde olabiliyor ve gidiş yolu kesilmiş olabiliyor.
Benim tavsiyem zaten çok geniş bir şehir merkezi bulunmayan Budapeşte'yi
yürüyerek gezmeniz. Tuna nehrinin kıyısında bulunan bu yapıtın hemen
önünden nehir kıyısına geçip bir yürüyüş yapma şansınız var. Ayrıca yine
tuvalet ihtiyacı olanlar için küçük bir dinlenme odasının yanında tuvaletler
bulunmakta.
8) Budapeşte Opera Binası ve Andrassy caddesi
(utca)
Budapeşte'nin meşhur Andrassy caddesinde yer alan
Opera binasının aynı ad ile bulunan M1 metro durağı bulunmakta. Bina
oldukça ilgi çekici ve içeriye girişin ücretsiz olduğunu belirtmeliyim. Ancak
opera salonuna giriş yapmak isteyenler için 15 dakikalık kısa opera
sunumları bulunmakta hem opera dinlemenin keyfini yaşayabilir hemde opera
salonunu görebilirsiniz. Kendi kafesi ve restorantı bulunan binada çokta pahalı
olmayan menülerle keyif sürebilirsiniz. Opera binasının üzerinde bulunduğu Andrassy
caddesi ise Paris'in Champs-Elysees caddesine eşdeğer olarak
gösteriliyor. Lüks mağazalar ve markaların bulunduğu bu caddede oldukça güzel
ve dinlenebileceğiniz pastaneler ve kafeler bulunuyor. Fiyat olarak yüksek
olmadıkları gibi lezzet olarakta oldukça yerinde olan menülerinden
faydalanabilirsiniz (Bir Cappuchino bir de pastalarından yemeden ayrılmayın).
Kuzey ucunda Kahramanlar meydanı, güney ucunda ise Bazilika'nın sokağına
bağlanan geniş bir cadde, ayrıca Türk konsolosluğu da bu cadde üzerinde
bulunuyor.
9) Citadella
Bulunduğum zaman içerisinde 4-5 kere gittiğim ancak
doğa içerisinde yürüyüş yapıp yokuş ve merdiven tırmanmak dışında çok bir
esprisi olmadığını düşündüğüm biryer. Tepeye çıktığınızda büyük bir heykel
bulunsa da bu heykeli karşıdan görmek daha etkileyici. Ancak tepenin manzarası
mükemmel, diğer heryerden daha geniş açısı bulunan tepenin manzara dışında pek
bir özelliği yok. Arada küçük marketler açılsa da bunların zamanının
belli olmadığını düşünürsek pekte riske girmeye değmez. Surlarla çevrili bir
tepe ve içerisinde bir adet hamam bulunuyor. Zamanınız kısıtlı değilse
mutlaka uğrayın ancak turla veya kısa süreli geldiyseniz gitmeye değmez.
Lakin tur sitelerinde mutlaka görülmesi gereken biryer olarak nitelendiriliyor.
10) Margaret adası
Tuna nehrinin üzerinde Budapeşte'nin iki yakası
arasında bulunan ada tamamen yürüyüş, spor yapmak ve doğanın keyfini
çıkarmak isteyenler için düzenlenmiş bir ada. İçerisinde küçük hayvanat bahçesi
diyebileceğimiz bir parkı bulunmakta. Çiçek bahçelerinin de bulunduğu bu
adada yaz aylarında havuz başında müzik eşliğinde fiskiyeli havuzlarla küçük
çaplı gösteriler yapıyorlar, akşam 7-8 gibi başlayan bu şölenlerde değişik
türde müzikler çalıyor ve zamanınızı burda içecek ve grup eşliğinde
geçirmenizi sağlıyor.
11) Szentendre şehri
Budapeşte'ye çok yakın konumda bulunan bu şehir,
Türkiye'nin Şirince'si konumunda bulunan küçük ve sevimli bir kent. Bu şehire ulaşım
ise yine Budapeşte'deki gibi kolay ve sık. Bilet makinelerinden alabileceğiniz
biletler ile tren istasyonundan gidebilirsiniz. Ulaştığınızda ise tren
istasyonunda bulunan alt geçitten karşıya geçtiğinizde görülmesi gereken yerler
başlıyor. Oldukça sevimli bir şehir olmasının yanında Marzipan çikolataları
ile de çok meşhur bir konumda. Eski havasını bozmadıkları şehirde sağlı sollu
bir çok hediyelik eşya satan dükkanlar bulunmakta ve bazılarının fiyatları
Budapeşte'ye göre uygun yine de dikkatli olun. Sokağı takip ettiğinizde alt
tarafta Türk satıcılar da bulunmakta kesinlikle oradan alış-veriş yapmayın
çünkü fiyatlar maalesef normalden daha yüksek. Bizim için en büyük sıkıntı
yemek olmuştu, yerleri keşfederken yemek yiyecek yer bulamadık derken şans eseri
bütün yemek yerlerinin sahil kenarına yoğunlaştığını gördük. Yemek için
oraya gitmenizi tavsiye ederim çünkü ana sokağındakiler ya pahalı yada kısıtlı
şekilde menüleri var. Bu arada bu küçük kentin en çok sevdiğim özelliği ise lavantalı
dondurması oldu, başka yerde bu lezzette bulmanız zor olan bu dondurmayı
mutlaka deneyin, hatta iki top alıp birini de acılı (chilli) dondurma koydurun.
12) Estergon (Esztergom)
Estergon benim en ilgimi çeken yerlerden biri oldu,
Slovakya sınırında yer alan bu şehiri görün efendim görmeden geçmeyin. Size
tavsiyem haftasonu özellikle pazar günü gitmeyin çünkü ulaşım zayıf ve şehir
merkezine kadar yürümeniz gerekebilir. Yürüseniz de, otobüste kullansanız Ettore
Cukrászda isimli pastaneye uğramanızı tavsiye ederim. Çok ucuz ve yüksek
kaliteli ürünlerini görünce çok şaşırmış ve sevinmiştik çünkü uzun bir
yolculuğun ardından bize ilaç gibi gelen kafesi ve pastaları çok lezzetliydi.
Buradan çok uzakta olmayan Estergon bazilikası zaten en görülesi yeri. Kalenin
dibinde bulunan küçük hediyelik eşya dükkanındaki fiyatlar da uygun. Kaleye
tırmandığınızda içinde Macar tarihine ve etkilendikleri toplumlara ait
kıyafetleri giymiş insanları görebilirsiniz. Bazilika meydanında ise küçük
dükkanlar bulabilirsiniz. Bazilika oldukça gösterişli ayrıca Slovakya
sınırında bulunduğu için manzarasının baktığı topraklar Slovakya'nın ta
kendisi. Yine Tuna nehrinin üzerinde bulunan köprüyle geçilen Slovakya'yı
buradaki kale manzarasıyla görebilirsiniz. Bazilikanın içi ise tam bir şaheser.
Allah'ın resminin çizildiği (şişman,tembel bir adam gibi) bir yer olan
bu bazilikada kuru kafa figürleri ve siyah Meryem Ana heykelleri de ilginç.
Hazinesini ise mutlaka ama mutlaka görün, şu ana kadar gördüğüm en zengin
hazine ve her yapıt dikkatle incelenmeli. Burada işiniz bittikten sonra Szentendre'ye
geçebilir iki şehri aynı günde gezebilirsiniz.Bazilikaya çok yakındaki Béke tér
durağında 2920 otobüs numarasıyla gidebilir, bileti de otobüsten alabilirsiniz.
budapeşte nasıl bir şehir
budapeşte'de bir erasmuslu
budapeşte ile ilgili bilgiler